MEB Şube Müdürleri 13 Ocak’ta İş Bırakacak
Yeni kurulan Eğitim Yöneticileri ve Çalışanları Sendikası (EYSEN), kısa sürede üye sayısını önemli ölçüde artırarak sesini duyurmaya başladı. Sendika, özellikle 2025 yılı memur maaş zammının yetersiz kalması nedeniyle 13 Ocak'ta iş bırakma kararı aldı
Eğitim Yöneticileri ve Çalışanları Sendikası (EYSEN), geçtiğimiz ay şube müdürlerinin öncülüğünde tarafsız, bağımsız, şeffaf ve katılımcı bir anlayışla kurulmuş ve faaliyetlerine başlamıştır. Eğitim, öğretim ve bilim hizmetleri alanında yeni bir soluk getiren EYSEN, kısa sürede sosyal medya aracılığıyla yaklaşık 300 üyeye ulaşmış ve il temsilcilikleri düzeyinde örgütlenmesini sürdürmektedir.
2025 Zam Oranları Tepki Çekti
Sendikanın sosyal medya gruplarında, 2025 yılı memur maaş zammı ve açıklanan enflasyon oranlarının ardından yaşanan alım gücündeki yaklaşık %15’lik düşüşe yönelik rahatsızlıklar dile getirildi. Üyelerin bu ekonomik kayıplarını vurgulayan tartışmalar sonucunda, iş bırakma eylemi yapılması fikri gündeme gelmiştir.
EYSEN, üyeleri arasında katılımcı ve demokratik bir süreç işleterek iş bırakma eylemi için anket düzenlemiştir. Büyük bir çoğunluğun desteğiyle iş bırakma kararı alınmasının ardından, bu eylemin hangi tarihte gerçekleştirileceği konusunda da üyelerin görüşüne başvurulmuştur. Anket sonucunda, 13 Ocak 2025 tarihinde 1 günlük iş bırakma eylemi yapılmasına karar verilmiştir.
E-imza ile Hızlı ve Etkin Karar
EYSEN yönetimi, üyelerinin kararına kayıtsız kalmayarak bir ilke imza atmıştır. Farklı illerde bulunmalarına rağmen, e-imza yöntemiyle Genel Merkez Yönetim Kurulu olarak iş bırakma kararını hızla onaylamış ve üyeleriyle paylaşmıştır.
EYSEN, “Daha adil bir ücret için 13 Ocak 2025 günü 1 günlük iş bırakma eylemi yapıyoruz” çağrısıyla kararını sosyal medya üzerinden kamuoyuna duyurmuş ve ilk eylemini resmen hayata geçirmiştir.
Tam Katılım ve Şeffaflık Vurgusu
Katılımcı ve şeffaf yönetim anlayışı, üyeler arasında memnuniyetle karşılanmış, sendikanın kısa sürede elde ettiği bu başarı demokratik değerlerin güçlü bir örneği olarak değerlendirilmiştir. EYSEN’in bu eylemi, sadece eğitim çalışanları için değil, aynı zamanda tüm kamu çalışanları için daha adil bir ücret talebinin somut bir göstergesi olmuştur.